
22 Tem Modern Viktorya Dönemi Esintileri: Carrara Mermerinden Oyulmuş İkili Koltuklar
Görüntü yönetmeni ve stilist Anna Pesonen, Carrara, İtalya’ya giderek iki yıl boyunca mermer ocağında konakladı ve burada yerel zanaatkârlarla birlikte mermer bloklarını oyma çalışmaları yaptı. Pesonen, çalışmaları hakkında sessiz kalmış ve ne üzerinde çalıştığını sır gibi saklamıştı. Ancak doğru zaman geldiğinde Pesonen, Victoria dönemine ait aşk koltuklarına modern ve brutalist bir dokunuş katan ‘DISCOURSE’ adlı sınırlı sayıda bir koleksiyon ortaya çıkardı.
‘DISCOURSE’, Carrara mermerinden oyulmuş sandalyelerin antolojisi için uygun bir isim olarak seçildi. Tasarımlar, iç içe geçmiş koltukları andıran derinlemesine bir konuşma sürecine göndermede bulunuyor. Pesonen, eserlerinin sınırlılık, bağlantısızlık, dayanışma nesli, solastalji, kimlik ve topluluk kavramlarıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bu koltukların kendileriyle birlikte diğer bireyler, gruplar veya ideolojilerle diyaloga davet etmesini umduğunu ifade ediyor.
Pesonen, mermeri kesip şekil verirken iç gözlemci bir duruma geçiyor ve istenen sandalye tasarımlarını oluştururken iki heykelsel parça ortaya çıkarıyor. ‘Introspection Seat 001’ adlı tek kişilik sandalye, bireyin kendini yansıtmasını sağlayarak dikkat dağıtıcı unsurlardan ve yargıdan arındırıcı bir deneyim sunuyor. Pesonen, bu sandalyeyi, kullanıcının kendi iç dünyasına dönüp kontrol ettiği, sürekli gürültü, koşuşturma ve endişelerden uzaklaşabileceği bir mola noktası olarak hayal ediyor.
‘Dialogue Seat 002’ ise sosyal ilişkileri ve paylaşımları teşvik eden bir iki kişilik sandalye olarak tasarlanmıştır. İki koltuk yan yana bağlantılıdır ve biri diğerinin varlığı olmadan tam anlamıyla işlev göremez. Bu düzen, farklı yönlere bakan insanlar arasında birlik hissi uyandırarak gizli bir paylaşılan an yaratır. Pesonen, bu sandalyelerin insanları bir araya getirip yüz yüze oturmalarını teşvik ettiğini ve birbirlerine danışmalarını, çözümler bulmalarını ve birbirlerini daha iyi tanımalarını istediğini belirtiyor.
Pesonen, koleksiyonunu çekimler için model Ottawa Kwami ile birlikte Kuzeybatı İtalya’daki Apuan Alpleri’nin üzerindeki mermer ocağında fotoğraf çekimi yaparak taşıyor. Bu çekimde, mermer çalışmaları, oturanları saran bir metafizik varlık ve huzur atmosferi yaratır.
Pesonen, eserlerinin sadece günlük işlevlerle sınırlı kalmayıp maddi olmayan bir nitelik önerdiğini belirtiyor. Eserleri, küresel toplumun karşılaştığı zorlukları yansıtır ve ayrıştırıcı siyasetin yoğunlaşması, yanlış bilgi medyası ve artan ayrılık gibi etkileri temsil eder. Ayrıca, iç gözlem ve söylem için heykelin bir araç ve alan olduğunu savunur.